6 Aralık 2010 Pazartesi

Havuçlu Kek

Bir kaç gündür blog ile bir türlü ilgilenemedim, ama yine blogun hayrı için koşturdum durdum. Yemek yapmanın öyle bir dipsiz kuyu olduğunu inanın hiç bilmiyordum. Tarifleri uygularken, fotoğrafları çekerken yapmak isteyip te yapamadığım bir dünya şey olduğunu öğreniyorum. Bugünlerde işte o eksiklerimi biraz olsun tamamlamaya, hatta yamamaya çalışıyorum da diyebiliriz. Neden yamamaya diyorum çünkü 'tamamlamak' için bin fırın ekmek yemem lazım, şimdilik biraz yamayıp sonra da herşeye yeniden başlamak niyetim :)
Cuma günü sevgili Defne ile buluşmak için Tunel'e gittim, tabi gitmişken kitapçıları dolaşmamak olmazdı. Robinson Crusoe'de tam olarak istediğim hatta istediğimi bile 'bilmediğim' kitabı buldum! Harold McGee'nin
'' Keys To Good Cooking. A Guide To Making The Best Of Foods And Recipes'', bugünlerde bu kitaba gömülmüş durumdayım.
Havuçlu kek olayına gelince, bir çok havuçlu kek yaptım hatta baharatlı olanı yapmak iken niyetim, defterimde, Cenk Sönmezsoy'un blogunda rastlayıp, not aldığım tarife ilişti gözüm. Cenk tarifi vermeden evvel o kadar güzel anlatmış ki bu keki, merakıma yenilip yapmaya karar verdim. Bu arada Cafe Fernando'nun takipçilerinden olduğumu söylememe gerek yok herhalde:)


Malzeme;
  • 2 su bardağı un
  • 2 çay kaşığı kabartma tozu
  • 1/2 çay kaşığı tuz
  • 1+3/4 çay kaşığı toz tarçın
  • 6 çorba kaşığı  Hindistan cevizi
  • 3/4 su bardağı ayçiçek yağı ( ya da kanola yağı)
  • 1 su bardağı beyaz şeker
  • 1 su bardağı kahverengi şeker
  • 5 adet yumurta
  • Taze rendelenmiş eser miktarda muskat (nutmeg)
  • 2 çay kaşığı vanilya özütü
  • 350 gram ince rendelenmiş havuç (soyulmamış ağırlığı 450 gram)
  • 1/2 su bardağı taze sıkılmış portakal suyu
  • 200 gram ceviz içi
  • 15 gram tereyağı

Yapılışı;
  • Fırınınızı önceden 180 derecede ısıtın.
  • Ceviz içlerini yağsız tavada orta ateşte 10-15 dakika boyunca kavurun. Ateşten alıp tereyağını ve tuzun yarısını ekleyin ve bütün cevizlere bulanana kadar karıştırın. Soğumalarını bekledikten sonra iri parçalar halinde doğrayın ve bir kenara ayırın.
  • Kek kalıbını tereyağı ile yağlayın ve kenara ayırın.
  • Büyük boy bir karıştırma kabında unu, tuzun geri kalanını, kabartma tozunu, tarçını, hindistan cevizini ve muskatı karıştırın.
  • Diğer bir karıştırma kabında yumurtaları ve şekerleri bir tel çırpıcı yardımıyla karıştırın. Sıvı yağı, vanilya özütünü, portakal suyunu ekleyin ve bütün malzemeler bir araya gelene kadar tekrar karıştırın.
  • Kuru malzemelerin olduğu kabın ortasında bir boşluk açıp ıslak malzemeleri azar azar ekleyin ve un parçaları kaybolana kadar karıştırın. Rendelenmiş havuçları ve cevizleri de ekleyip son kez karıştırın ve kalıba dökün. Kalıbın tabanını tezgaha birkaç kez vurup hamurun içindeki hava kabarcıklarını çıkartın.
  • 180 derecede 55 dakika boyunca (veya kekin ortasına soktuğunuz kürdan kuru çıkana kadar) pişirin.
  • Keki fırından alıp oda sıcaklığına gelmesini bekleyin ve servis yapmadan hemen önce üzerine pudra şekeri serpin.
P.S Tarifte 55 dakika deniyor, benim kekim fırından 45 dakikada çıktı.

2 Aralık 2010 Perşembe

Sarı Kremalı Cupcake

Cupcake konusunda oldukça yeni sayılmama rağmen nerdeyse her çeşidini denedim. Bugüne kadar yaptığım cupcake'lere hep ya buttercream frosting ya da royal icing kullandım. Özellikle buttercream frosting çok güzel forma giriyor ve istediğiniz pasta kreması ucuyla, istediğiniz kadar kabarık bir süsleme yapabilirsiniz. Ancak bana göre bu  krema biraz ağır geldi. Bu sabah cupcakelerimi yaparken bir delilik yaptım ve klasik cupcake kaplaması yerine çok sevdiğim ve hafif bulduğum sarı kremayı denemeye karar verdim. Sarı krema dediğim aslında bildiğimiz pastacı kreması, tabi bu krema frosting gibi puf puf ve kabarık durmaz ancak cupcake üzerindeki lezzetini beğendim. Benim gibi frostingi ağır buluyorsanız bir de bunu deneyin.

Cupcake malzemesi;
  • 225 gr tereyağı
  • 225 gr pudra şekeri
  • 4 orta yumurta
  • 225 gr elenmiş un
  • kabartma tozu
  • 5 ml vanilya
Krema için;
  • 2 yumurta sarısı
  • 1 bütün yumurta
  • 2 çay bardağı toz şeker (ben 1 bardak kullandım, çok tatlı sevmediğimden)
  • 2 çay bardağı un
  • 1 çay kaşığı vanilya özütü
  • 1/2 lt süt
  • 1 çay bardağı ılık su
  • 50 gr tereyağı
Üzeri için;
  • Kavrulmuş badem
Capcake yapımı;
  • Fırını 175 derecede ısıtın
  • Tereyağını un, kabartma tozu, vanilya ve şekerle güzelce yoğurun
  • İyice yoğurduğunuz malzemeye yumurtaları teker teker ilave edin. Her bir yumurtayı ilave ettiğinizde iyice karışmış olmasına dikkat edin
  •  Cupcake kalıplarına kağıtları yerleştirin ve kalıbın yarısını hamurla doldurun.
  • Isınmış fırında orta boy cupcake yapıyorsanız 15-17 dakika pişirin. Küçük yapıyorsanız 13-14 dakika pişecek.
Krema yapımı;
  • Bir tencerede sütü şeker ile birlikte ocağa koyun
  • Öte yandan tereyağı haricindeki tüm malzemeyi bir blenderle iyice çırpın
  • Çırptığınız malzemeyi ılınmış süte yavaş yavaş ilave ederken bir yandan tahta kaşıkla sürekli karıştırın.
  • Krema kıvama gelinceye kadar pişirin.
  • Kremayı soğumaya bırakın
  • Mikserde tereyağını (yumuşamış olacak) puf puf olana kadar çırpın
  • Üzerine soğumuş kremayı da ekleyin ve mikserde güzelce ikisini karıştırın
  • Soğumuş capcakelerin üzerine bir kaşık krema koyun ve üstüne badem serpin

1 Aralık 2010 Çarşamba

Samsa

Tabi samsa dediysem öyle kat kat hamurlu olanından değil, daha bir tembel işi olanından yaptım. Esasen gerçek samsa, sadece su ve un ile yapılan sonrada incecik açılan hamurun içine, bolca tereyağı sürülerek kat kat hamur haline getirilen hamurdan yapılır. Özbekistan'da samsaya kuyruk yağı da katılır ve tabiki tandırda pişmişi makbuldür. Bir ısırık aldığınızda şöyle et, soğan ve yağ karışımının suyu akmazsa makbul değildir samsa:) Bu tarifi pek bir sevdiğim arkadaşım Nigar'dan almıştım bir zamanlar. Valla arkadaşım diye söylemiyorum pek süslü pek hoştur kendisi, onu mutfakta bu samsaları yaparken bir türlü tasavvur edemiyorum doğrusu:) ama ben ne zaman ona çaya gitsem samsa her daim hazır ve nazır olur sofrasında:) Yapımı kolay ve lezzeti güzeldir, denemenizi tavsiye ederim
P.S Bu arada samsamın şeklinden de belli olduğu üzere ben de bu konuda halen acemi sayılırım, Nigar'ın samsaları inci gibi hepsi aynı ebatta olur, benimkilerse yamru yumru, ama lezzeti güzel. O yüzden şekle değil içeriğe dikkatinizi celbetmek isterim :)

Malzeme;

  • 250 gr tereyağı (oda sıcaklığında yumuşamış)
  • 2 yumurta
  • Alabildiğince un (yaklaşık 4 -5 bardak, unun cinsine göre değişir)
  • 1 fincan yoğurt
  • 1 tatlı kaşığı silme tuz
  • Bikarbonat soda
İç Harcı;
  • 750-800 gr satır kıyma kuzu eti (yağlı olanı makbuldür)
  • 2 büyük soğan (küp küp doğranmış olacak)
  • Tuz/ Taze çekilmiş karabiber
  • 1 tatlı kaşığı kimyon
Yapılışı;
  • Fırını 200 derecede ısıtın
  • Unun bir kısmını tereyağı ile bir güzel yoğurun
  • Karışıma yumurtayı, yoğurdu, tuzu ve sodayı, kalan unu da katarak yumuşak ve elastik (katı olmayan) bir hamur yoğurun
  • Hamuru en az 2 saatliğine buzdolabına kaldırın
  • Öte yandan iç harç malzemesini bir kasede bir güzel karıştırın
  • Buzdolabından çıkardığınız hamuru ceviz  (büyükçe bir ceviz) büyüklüğünde bezeler yuvarlayın, bu bezeleri daire şekilde merdane ile açın (çok ince olmasın)
  • Açtığınız dairelerin içine bir yada bir buçuk (açtığınız hamurun büyüklüğüne göre) yemek kaşığı harç koyun, üçgen şekilde kapatın (iyice bastırın, fırında açılmasın)
  • Samsaları fırın kağıdı ile kapladığınız fırın tepsisine dizin, üzerine yumurta sarısı sürün ve çörek otu serpin.
  • 200 derece ısıtılmış fırında üzeri kızarana kadar pişirin.

29 Kasım 2010 Pazartesi

Bulochki

Çocukluğumun en güzel tatlarından biridir bu çörekler. Çocukken amcamlara ne zaman gidersek Nina yengemin bu çöreklerden yapmış olması için dua eder, ederken de nerdeyse yalvarırdım. Hiç unutmam, yapmışken hep koca bir kova, yalnış anlamadınız, bildiğiniz kocamannn kova dolusu yapardı bu çöreklerden. Ben de yatar kalkar bir tek bunlarla beslenirdim. Bu yaşıma geldim, şu çörekleri onun kadar güzel yapana hiç rastlamadım. Sevgili yengecim, senin kadar güzel yapabildim mi bilmiyorum, ama kısa zamanda ustalaşacağım kesin:) (benim bu mayalı hamur merakım devam edeceği için ustalaşmam farz oldu)
Bu arada bu tarif yengemin tarifi değil, ama denediklerimin arasında o çöreklere en yakın tarif bu oldu.


Malzeme;
  • 500 gr un
  • 30 gr yaş maya
  • 60 gr şeker
  • 300 ml ılık süt
  • 1 ad yumurta
  • 1 çay kaşığı tuz
  • 80 gr yumuşamış tereyağı
  • vanilya özütü
İç malzeme;
  • 4 yemek kaşığı üzüm pekmezi
  • 60 gr oda ısısında yumuşamış tereyağı
  • esmer şeker
  • 100 gr siyah üzüm
Üst şurubu;
  • 50gr kaşığı esmer şeker
  • 4 yemek kaşığı süt
Yapılışı;
  • Fırını 200 derecede ısıtın
  • Mayayı ılık sütte eritin ve üzerine 125 gr un ilave edin, karışımı 20 dakika bekletin
  • Başka kaba, unu eleyin, tereyağını, yumurtayı, şekeri, vanilyayı, tuzu katın, üzerine mayalı karışımı ekleyin
  • Hamuru yumuşak, pürüssüz ve elastik olana kadar yoğurun
  • Bir kabı yağlayın ve hamuru onun içine koyun, üzerini streç filimle kapatın. Kabı bir örtüye sarın ve kabarması için ılık bir yere kaldırın.
  • Hamuru yaklaşık iki saat kabarmaya bırakın
  • Kabaran hamuru fazla yoğurmadan tezgaha alın, yaklaşık 1 cm kalınlığında dikdörtken şekilde açın
  • Yumuşamış tereyağını hamurun üzerine güzelce ellerinizle yayın
  • Yağlanmış hamurun üzerine pekmezi gezdirin
  • Daha evvelden yıkayıp kuruttuğunuz üzümleri de serpin
  • Son olarak yaklaşık 6 kaşık (isteğe göre arttırabilir ya da azaltabilirsiniz) şekeri de serpin
  • Hamuru sıkı bir rulo şekilde sarın
  • Keskin bir bıçakla yaklaşık 2.5 cm aralıklarla eşit parçalara bölün
  • Yağlı kağıt serdiğiniz fırın tepsisine çörekleri bitişik şekilde dizin
  • Üzerini temiz bir bezle örterek yaklaşık 20 dakika kabarmaya bırakın
  • Çırpılmış yumurta sarısını çöreklerin üzerine sürün, biraz daha şeker serpin
  • 200 derece ısınmış fırında üzeri kızarana kadar pişirin
  • Öte yandan 4 kaşık su ile 50 gr şekerden şurup yapın
  • Fırından çıkardığınız çöreklerin üzerine hemen gezdirin
  • Çörekler ılındıktan sonra tam soğuması için tel ızgaraya yerleştirin, soğuduktan sonra yapışık olan çörekleri birbirinden ayırın

27 Kasım 2010 Cumartesi

İngliz Kahvaltı Maffini

"İngiltere'de bunlara sadece ' Muffins' denir, dünyanın diğer her yerinde ise 'English muffins'tir. Tost ekmeğinin harika bir alternatifi olan bu maffinler Benedict yumurtanın da klasik tabanıdır.  Bunları reçel ve tereyağıyla yememek,  büyük bir günah olduğunu söyleyebilirim:)"  diyor Rachel Allen bu tarifi verirken. Eh tarifin içinde, ekmek, tereyağı ve reçel birlikteliği varsa, benim için gereken tüm anahtar kelimeler yerini bulmuş demektir:)

Malzeme;

  • 500 gr un
  • 1 çay kaşığı tuz
  • 350 gr süt
  • 2 çay kaşığı şeker
  • 15 gr yaş maya veya 1.5 kaşık kuru maya
  • Öğütülmüş pirinç
Tarif;

  • Unu tuz ile bir kaba eleyin
  • Sütü ılıyana kadar ısıtın ve şeker ile mayayı ekleyin. 5 dakika bekletin
  • Sütün çoğunu un karışımına ekleyin ve elle yoğuracaksanız 6-8 dakika , mikserle yoğuracaksanız ise kanca aparatıyla, hamur yumuşak ve pürüzsüz hale gelene kadar yoğurun.
  • Hamuru yağlanmış bir kalıba koyun ve üzerini örterek, yaklaşık bir saat veya hamur iki katına çıkıncaya kadar kabarmaya bırakın
  • Kabarmış hamuru 2-3 dakika yoğurun ve tekrar üzerini kapatıp 30 dakika daha dinlendirin. Öte yandan bir fırın tepsisine öğütülmüş pirinç serpin
  • Hamuru birdaha yoğurmadan  öğütülmüş pirinç serptiğiniz tezgaha alın, yaklaşık 20 cm uzunluğunda bir kütük (silindir) yapın
  • Bu kütüğü yaklaşık 2 cm lik 10 parçaya bölün
  • Pirinç serptiğiniz fırın tepsisinde kesilen kısmı alta gelecek şekilde hamurları dizin. Üzerine de öğütülmüş pirinç serpin ve avucunuzun ortasıyla hafifçe bastırarak hamurları yaklaşık 1.5 cm'lik kalınlığa getirin
  • Üzerini örtün ve yaklaşık 30 dakika daha kabarmaya bırakın
  • Öte yandan tercihen döküm bir tavayı (yoksa normal tava) orta ısıda ısınmaya bırakın. Tava ısındığında, ısıyı en düşük seviyeye getirin.
  • Maffinleri tavada her yanını yaklaşık 10 dakika süre ile pişirin
  • Piştiklerinde her iki yanı da altın sarısı renginde olacaktır ve tabanlarına vurduğunuzda tok bir ses çıkaracak.   
  • Pişen maffinleri, fazla kurumamaları için temiz bir beze sarın

Dımlama


Dünyanın en kolay yemeği bu olsa gerek. Tam bir "tembel" icadı diyebilirim. Yapımı şu şekilde;
Dolabı aç, tüm sebzeleri çıkar, sebzeleri soy, kes ve sırasıyla tencereye at. Kendi kendine pişsin. Ve işte o kadar!
Sonucuna gelince, hafif, lezzetli ve sağlıklı bir yemek. Normalde bu yemeğe et de eklenir ama ben bu sefer eklemedim. Etsiz yaparsanız ana yemeği et olan bir serviste yan yemek olarak servis edebilirsiniz. Etli versiyonu ise zaten ana yemek olarak sunulabilir.

Malzeme (benim kullandıklarım)

  • 1 ad büyük beyaz soğan
  • 2 ad yeşil biber
  • 1 ad büyük dolmalık kırmızı biber
  • 2 ad patates
  • 2 ad havuç
  • 4 dal pırasa
  • 2 kabak
  • İsteğe göre beyaz lahana
  • Yaklaşık 2 bardak domates (ben yazdan kapattığım domatesleri kullandım, sizde yoksa 3 domatesi küp küp keserek de kullanabilirsiniz)
  • 2 diş sarımsak
  • Tuz, karabiber
Yapılışı;

  • Tencereye 2-3 kaşık zeytinyağı koyun
  • Yarım ay şeklinde doğranan soğanları ve sarımsağı ekleyin ve hafifçe kavurun (ama yakmayın)
  • Üzerine sırasıyla havuçları, biberleri, pırasayı, patatesi, kabağı ve lahanayı ekleyin (sebzeleri iri iri doğrayın)
  • Sebzeler kat kat olacak ve karıştırılmayacak, en üste domatesi ekleyi
  • Tencerenin kapağını kapatın ve en düşük ısıda sebzeler yumuşayıncaya kadar pişirin.
  • Piştikten sonra sebzeleri ezmeden tencerede karıştırın, servis tabağına aldıktan sonra üzerine taze kişnişi ince ince doğrayın ve serpin
P.S Bu yemek için en ideali demir döküm tenceredir. Eğer etli yapacaksanız, soğanlardan sonra eti ekleyin.